İş kazası sonrası yapılan soruşturma ve kovuşturma aşamalarında ortaya çıkan en büyük sorunlardan biri de işverenin kim olduğunun belirlenmesidir. İşverenin yükümlülükleri 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu, İş Kanunu ve Borçlar Kanununda belirtildiğinden bu kanunlarda tanımlanan tarafın işveren olduğu ve yükümlülüklerini yerine getirmediğinden kusurlu olduğu tespit edilmektedir. İşçinin işvereninin belirlenmesi ile ilgili yargıtay kararları aşağıdadır;
İşveren Belirlenemedi Gerekçesiyle Kovuşturmaya Yer olmadığına dair Karar Verilemez
24/12/2015 tarihinde saat 05:30 sıralarında …. Hipodromu 3-E-10 numaralı blokta attan düşmesi neticesinde yaralanması üzerine başlatılan soruşturmada, diğer müşteki şüphelilere kusur izafe edilemeyeceğinden ve bahse konu atın sahibinin belirlenemediğinden bahisle, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, …’in ilk aşamadan itibaren vermiş olduğu beyanlarında, … ve …’e ait olan atlara seyislik yaptığını, olayın da bu esnada gerçekleştiğini, ancak işverenlerin kendisinin sigortasını yaptırmadıklarını beyan ettiği, yapılan araştırmalarda anılan hipodromda …’e ait atların olduğunun tespit edildiği, yine üzerinden düşüldüğü belirtilen … adlı tayın isminin…2014 Tayı (…) olarak belirlenmiş olması karşısında, olay anına ilişkin kamera kayıtlarının tespit ettirilerek, dökümlerinin yaptırılmasını müteakip, Türkiye … Kulübünün 01/07/2016 tarihli yazısı ile belirtilen şüpheli …’e ait atlara antrenörlük yapan ve mağdur şüpheli ….’ın seyis olarak görev yaptığına ilişkin olarak bildirdiği kişilerin tanık olarak ifadelerine başvurulması, ayrıca kendisinin yapmış olduğu iş karşılığında aldığı ücretin şüpheliler … ve … tarafından elden ve imam nikahlı eşi …’nin …bankta bulunan hesabına yatırıldığının da tespiti bakımından gerekli yazışmaların yapılması akabinde, elde edilen tüm delillerin toplanmasını müteakip, alanında uzman bilirkişi heyetinden soruşturma konusu ile ilgili olarak ayrıntılı bir araştırma ve inceleme yapılması için rapor aldırılması amacıyla soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi, sonucuna göre kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın esası hakkında bir değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, CMK’nın 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 03/07/2017 gün ve 94660652-105-16-3735-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/07/2017 gün ve 2017/42572 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;[1]
Yevmiyeli Çalışmada İşverenlik
Ölenin olay tarihinde günlük yevmiye karşılığında fidan dikme işi yapmak üzere sanığın tarlasına gittiği, çalışırken tarlanın kenarında bulunan ırmağa düşmesi neticesinde suda boğularak yaşamını yitirdiği, sanığın soruşturma aşamasında günlük yevmiye karşılığında ölen ile anlaştığını ancak mahkemece alınan beyanında bu hususu reddettiği olayda;[1]
[1] 12. Ceza Dairesi 2016/3881 E., 2017/10594 K.
[1] 12. Ceza Dairesi 2017/3623 E., 2017/8241 K.