11 Saati Aşan Çalışmalar, 24 Saatlik Çalışmalar

24 saatlik çalışmada işçi uyumuyorsa 4 saat düşülmelidir

Direnme kararı üzerine Dairemizce yeniden yapılan incelemede, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından temyiz incelemesi sırasında, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.06.2020 tarihli, 2016/824 esas, 2020/355 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere işçinin uyku ihtiyacını dinlenme süresi içinde gideremediğinin anlaşılması hâlinde yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun ve ölçülü olan işçinin uyku ihtiyacını gideremediği 24 saat esaslı çalışmada yemek ve sair ihtiyaçları nedeniyle 4 saat ara dinlenme yaptığının kabul edilmesi gerektiği ve somut uyuşmazlıkta dosya kapsamından davacının nöbet sırasında uyku ihtiyacını gideremediği anlaşılmasına rağmen bu husus gözden kaçırılarak hatalı şekilde hesap yönünden bozma yapıldığı, buna göre Mahkemece 24 saatlik çalışmadan 6 saat ara dinlenmesi düşülmesinin temyiz edenlerin sıfatına göre yerinde olduğu; ayrıca gerek dava dilekçesinde ve gerekse fesih bildiriminde açıkça son 11 aylık dönemdeki çalışma şartlarının ağırlığı ve düzeltilmemesi sebebi ile iş sözleşmesinin feshedildiği belirtilmiş olup, davacının daha önceki dönemde 08:00-16:00 olan çalışma saatlerinin 24 saat çalışma ve 72 saat dinlenme şeklinde değiştirildiği, daha önce fazla çalışma yapmayan davacının bu dönemde fazla çalışma yaptığı ve böylelikle çalışma şartlarının ağırlaştığının ispatlandığı hususu da gözden kaçırılarak fesih yönünden de hatalı şekilde araştırmaya yönelik bozma yapıldığı anlaşılmakla, Mahkemenin direnme kararının kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 19.12.2019 tarihli ve 2019/8523 esas, 2019/23930 karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verildi.[1]

7 gün 24 saat yapılan çalışmada işçi uyku ihtiyacını giderememişse 4 saat düşülmelidir

Dosya içeriğine göre; davalı işveren tarafından ambulans şoförü olan davacı işçi, meydana gelen deprem nedeniyle Van ili Erciş ilçesinde geçici görevlendirilmiştir. Yargılama sırasında davalı tarafça dosyaya sunulan bordro ve yazılardan davacının 24 saat çalışma esasına göre çalıştığı tartışmasızdır.

Öte yandan mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği gibi, davacının haftanın yedi günü 24 saat ara dinlenme yapmadan çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması, hayatın olağan akışına, yaşam tecrübesine ve insan doğasına uygun düşmeyeceğinden isabetli bulunmamıştır.

O hâlde, somut uyuşmazlıkta davacının günlük çalışma saatlerine göre ara dinleme süresinin ne kadar olduğunun değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bununla birlikte ara dinlenme süresinin belirlenebilmesi için mahkeme tarafından talep edilen çalışma döneminde diğer ambulans şoförleri ile birlikte çalışan davacı işçinin uyku ihtiyacını dinlenme süresi içinde yerine getirip getirmediği araştırılmalıdır.

Bu durumda mahkemece yapılan araştırma sonucunda, davacının uyku ihtiyacını dinlenme süresi içinde gideremediğinin anlaşılması hâlinde yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun ve ölçülü olan işçinin uyku ihtiyacını gideremediği 24 saat esaslı çalışmada yemek ve sair ihtiyaçları nedeniyle 4 saat ara dinlenme yaptığı kabul edilmelidir.

Diğer taraftan davacının uyku ihtiyacını dinlenme süresi içerisinde giderdiğinin anlaşılması hâlinde ise; Hukuk Genel Kurulu’nun istikrar kazanan 4.5.2006 tarihli ve 2006/9-107 E., 2006/144 K., 17.10.2007 tarihli ve 2007/9-667 E., 2007/734 K., 08.10.2008 tarihli ve 2008/9-593 E., 2008/621 ve 19.04.2017 tarihli ve 2015/9-3385 E., 2017/759 K. sayılı kararlarında çalışanların uyku ve diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan zaman dilimi gözetildiğinde, çalışmanın günde en fazla 14 saat sürdürülebileceğinin kabul edildiği de göz önüne alındığında davacının 24 saatin tamamının işyerinde geçirildiği günlerde fiili çalışması en fazla 14 saat olabileceğinden, bunun dışında kalan yemek, uyku ve sair ihtiyaçları nedeniyle 10 saat ara dinlenme yapıldığı sonucuna varılmalıdır.[2]

24 saatlik çalışmalarda 4 saat ara dinlenmesi varsa çalışma gündüz çalışması olarak kabul edilmeli 10 saat ara dinlenmesi varsa çalışmanın çoğu gecede geçmişse gece çalışması çoğu gündüzde geçmişse gündüz çalışması olarak kabul edilmelidir.

Ayrıca mahkemece yapılan araştırma sonucunda davacı işçinin 10 saat ara dinlenmesi yaptığının anlaşılması durumunda davacının 14 saatlik fiili çalışmasını gündüz süresinde mi yoksa gece süresinde mi gerçekleştirdiği hususunun da belirlenmesi gerekir.

Dosya kapsamında bulunan 01.01.2011-31.12.2012 yürürlük tarihli Toplu İş Sözleşmesinin 46. maddesinde hizmetin zorunlu kıldığı hâllerde yaptırılan fazla çalışma ücretinin gece için %75, gündüz için %60 zamlı ödeneceği düzenlenmiş olup 14 saatlik fiili çalışmada davacının çalışmasının yarısından fazlasının gündüze denk geldiğinin anlaşılması hâlinde haftalık 45 saati aşan çalışmanın fazla çalışma sayılması, çalışmanın yarısından fazlasının geceye denk geldiğinin anlaşılması hâlinde ise günlük 7,5 saati aşan çalışmaların fazla çalışma sayılması gerekir. Ancak her halükârda toplu iş sözleşmesinin bahsi geçen hükmü ve davalı tarafın usuli kazanılmış hakkının bulunup bulunmadığı da gözetilerek sonuca gidilmelidir. [3]

11 Saati aşan çalışmalarda fazla mesai hesaplama

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasanın 41. maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63. madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bir işçinin günde en fazla fiilen 14 saat çalışabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta 3 gün diğer hafta ise 4 gün çalışma yapılacağından, yukarıda bahsedilen 63. madde hükmü gereğince, haftalık normal çalışma süresi dolmamış olsa dahi günlük 11 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılması nedeniyle, bu çalışma sisteminde işçi ilk bir hafta (3×3=) 9 saat takip eden hafta ise (4×3=) 12 saat fazla çalışma yapmış sayılmalıdır. Çalışma şeklinin 24 saat mesai 48 saat dinlenme şeklinde olduğu durumlarda ise, işçi birinci hafta 3 gün ikinci ve üçüncü haftalar 2 gün dördüncü hafta yine 3 gün çalışacağından, ilk hafta (3×3=) 9 saat, ikinci ve üçüncü haftalarda (2×3=) 6 saat, dördüncü hafta ise yine (3×3=) 9 saat fazla çalışmış sayılacaktır.4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir. Somut uyuşmazlıkta, davacının itfaiye eri olduğu, çalışma şeklinin 24 saat mesai 48 saat dinlenme şeklinde olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; 24 saatlik çalışmada 4 saatin zorunlu ihtiyaç molası olabileceği ve 20 saatin fiili çalışma olduğu kabul edilerek, bir hafta 2, diğer hafta 3 gün olmak üzere 24 saatlik mesailerde çalıştığı, bir hafta 20-11=9 saat X 3 gün =27 saat, diğer hafta 20-11=9 X 2 gün=18 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir.[4]


[1] 9. Hukuk Dairesi 2021/1781 E. , 2021/6018 K.

[2] Hukuk Genel Kurulu 2016/824 E., 2020/355 K.

[3] Hukuk Genel Kurulu 2016/824 E., 2020/355 K.

[4] 9. Hukuk Dairesi2020/4909 E., 2021/1555 K.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir